Çikolata kistleri, son dönemin en moda hastalıklarından biri. Orta yaşlı kadınların hastalığı olarak biliniyordu ancak genç kızlarda da artmaya başladı. Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, genç kızlık dönemindeki çikolata kistleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı…
Genç kızlar, bekaretleri bozulmadan çikolata kisti ameliyatı olabilirler mi?
Çikolata kisti ameliyatları; çoğunlukla kapalı yöntem (laparoskopi) ile yapılır. Ameliyatın tekniği ve girişim yapılan bölgenin özellikleri göz önüne alındığında; ne genç kızların bekareti ameliyata engel teşkil eder, ne de ameliyat bu duruma zarar verir.
Bekaret, hastalıklardan koruyor mu?
Bekaret; sadece cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruyor. Bu grup hastalıklar, enfeksiyonlara bağlıdır. Ancak kadın genital organlarının, cinsel yolla bulaşmayan ama yine enfeksiyon kaynaklı hastalıkları da vardır. Bekaret, bunlara karşı koruyuculuk sağlamaz. Cinselliğe başlama ve anne olma yaşı; çikolata kistlerinin oluşumunda etkili mi? Cinselliğe başlama yaşı ile cinsellikte aktiflik; çikolata kisti oluşumunu ve gelişimini etkilemez. Ancak anne olma yaşının ötelenmesi, hastalığın ortaya çıkması ve mevcut kistlerin ilerlemesini kolaylaştırır.
Hiç çocuk sahibi olmamanın, çikolata kisti üzerinde etkisi var mı?
Hastalık, östrojen hormonu ile geliştiği için, anne olma yaşı ertelendikçe; kistlerin de büyüme hızı artıyor. Kadın, gebelik sürecindeki hormonal değişikler ile östrojenin zararlı etkilerinden korunuyor. Bu da östrojene bağlı hastalıkların gelişimi açısından avantaj teşkil ediyor. Dolayısıyla geç veya hiç çocuk sahibi olmamak; çikolata kistlerinin oluşumunda önemli rol oynuyor.
Çikolata kisti ile kanser arasında bağlantı var mı?
Çikolata kistinin; yumurtalık kanserlerinin özel iki hücresel tipi olan ‘endometrioid’ ve ‘berrak hücreli’ olanları ile aralarında zayıf bir ilişki vardır. Kansere daha çok çevresel ve genetik etkenler neden oluyor.
Neden çikolata kisti ameliyatları arttı?
Teknolojinin gelişmesi ile kesin tanı konulma imkanı arttı. Bu, günümüz kadınının daha konforlu yaşam isteği ile birleşince; tedaviye yönelik girişimler de arttı.
5 santimden büyükse operasyon gerekir
Basit fonksiyonel yumurtalık kistleri birkaç ayda kaybolurken, çikolata kistleri kaybolmaz ve giderek büyür. 3 santimin altındaki çikolata kistlerinde, ameliyat önerilmez. 3-5 santim arasındaki kistlerin alınıp alınmaması ise tartışma konusudur. 5 santim ve üzerindeki kistlere ise ameliyat önerilir. Burada önemli olan konulardan bir tanesi de; çocuk arzusu olan kadınlarda cerrahi öncesi yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi ve ona göre bir karar verilmesidir. Ameliyata karar verilmesinde; kistin büyüklüğünün yanında hastanın şikayetleri ve kistin yaygınlık derecesi de önemlidir. Hasta şiddetli ağrılardan şikayet ediyorsa, hastalık rektum ve vajen arasındaki bölgeye ve bağırsaklara yayılmışsa; o zaman ameliyat gerekir.
Özensiz ameliyatlar yumurta sayısına zarar verebilir
Öncelikle bu ameliyatın büyük bir özenle yapılması gerekir çünkü ne kadar dikkat ederseniz edin; yumurtalıklarda rezerv kaybına yol açabilirsiniz. Ameliyat, bu konuda tecrübe sahibi olmayan biri tarafından yapılırsa, bu risk ciddi oranda artar. Bu hastaların ultrason ve AMH (Antimullerien Hormon) testi ile over rezervinin saptanması gerekir. Eğer yumurta rezervi düşükse ve hasta çocuk sahibi olmak istiyorsa; cerrahi müdahaleden kaçınmak gerekir. Hastalara tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmaları önerilir. Hastayı iyi değerlendirmeden yapılan ameliyatlar ne yazık ki erken menapoza yol açabilir. Bu nedenle hekimin hastayı iyi analiz etmesi ve konuyla ilgili bilgilendirmesi çok önemlidir.
İlk adetten 3-5 yıl sonra görülebilir
Çikolata kisti çocuklarda görülür mü? Kistlere en erken kaç yaşında rastlanır? Çikolata kistleri, üreme çağındaki kadınların sorunu olarak gündeme gelir. Bu dönem de genellikle 15-49 yaş arası olarak kabul edilir. Bir kız çocuğunun adet görmeye başlamasından sonra, çikolata kistinin gelişim süreci de başlar. Bunun ne kadar sürede geliştiğine dair kesin sınırlar bilinmiyor ancak ortalama üç-beş yıl içerisinde olgunlaştığı sanılıyor.
Altı ayda bir kontrol şart
Bu nedenle, üreme çağına giren her kadının hiçbir şikayeti olmasa bile, ortalama altı ayda bir düzenli olarak jinekolojik muayeneden geçmesini öneriyoruz. Bu kontrol muayeneleri; bazı hastalıkların erken tanısı ve uygun tedavi yönetimi açısından kritik bir öneme sahiptir.