Açık ameliyat, laparoskopi (kapalı ameliyat), rahim damarlarının tıkanması (embolizasyon) gibi cerrahi tedavilere göre daha kısa sürede, karında kesi ve anesteziye gerek olmadan yapılan ameliyatsız akustik miyom tedavisinde miyom ses dalgaları ile ısıtılarak yok ediliyor.
Her dört kadından birinde bulunan miyom; adet kanama düzensizliği, kısırlık, ağrı, sık idrara çıkma, kabızlık hatta rahmin kaybedilmesine sebep olabilir.
Açık ameliyat, laparoskopi (kapalı ameliyat), rahim damarlarının tıkanması (embolizasyon) gibi cerrahi seçeneklere bir yenisi eklendi: Ameliyatsız Miyom Tedavisi.
Doç. Dr. Gürkan Arıkan konuyla ilgili açıklamaları…
‘Dünyada birçok yerde ameliyatsız miyom tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedavide hastanın baştan doğru seçilmesi, tüm tedavi aşamalarının hekim tarafından takip ve kontrol edilmesi gerekir. Türkiye’de henüz çok yeni uygulamaya geçen bu yöntem kapalı ameliyat laparoskopiye göre benzer maliyetlerle uygulanabilmektedir’
Ameliyatsız Akustik Miyom Tedavisi
Magnet Rezonans rehberliğinde ses dalgalarının fokuslanması (high-intensity focused ultrasound guided by magnetic resonance (MR-HIFU) işlemi çok sayıda hastada başarı ile uygulanmıştır.Narkoz ve ameliyat gerektirmeyen bu yöntem, doğru seçilmiş vakalarda umut verici gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Dünyada 80 merkezde uygulanmaktadır.
Modern Teknoloji ve Konforlu Yöntem
Ses dalgaları (akustik enerji) miyom içine hedeflenir ve küçük bir alana fokuslanır. Miyom dokusu yüksek enerji 60-70 °C´ye kadar ısınma yolu ile tahrip edilir. Çevre doku veya cilt hasar görmez. Hedefi çok hassas bir şekilde görebilmek için magnetrezonans tomografisi (MRT) devamlı olarak kullanılır. Bu şekilde tedaviyi planlamak, hedef dokuyu tespit etmek ve miyom çevresindeki önemli organları (mesela sinirleri) korumak mümkün olmaktadır. MRT vücuttaki ısı değişimlerini gösteren tek muayene yöntemidir. Devamlı görüntü veren bu ısı haritası ile gerekli ısıya ulaşılması ve bunun aşılmaması sağlanır. Ayrıca dokunun yeterince tahrip edilip edilmediği kontrol edilir. Bu işlem radyasyonsuzdur ve anında görüntü sağlar. İşlem esnasında hafif bir ağrı kesici veya sakinleştirici uygulanır. Yaşam kalitesinin arttırılması, masrafları azaltılması, ağrı hissinin azlığı, asıl işlemin 2 saat kadar sürmesi, hastanın hastaneden çıkıp normal hayatına geri dönebilmesi gibi nedenlerle iyi seçilmiş vakalarda tercih sebebidir.
Bu yöntemin üstünlükleri nelerdir:
• Asıl işlem 2 saat kadar sürer.
• Karında kesi ve anesteziye gerek yoktur.
• Ayaktan tedavi yapılabilir.
• Hastaların işlem sonrası hamileliklerinde problem yaşanmadığına dair çok sayıda rapor mevcuttur.
• İyileşme zamanı kısadır. Hasta hızla normal hayata dönebilir.
• Hastanın yaşam kalitesi en maksimum düzeyde korunmaktadır.
Akustik tedavi hangi miyom hastalarına uygulanabilir?
- Miyom şikayetleri (semptomlar) var ise
- Miyomun boyut ve pozisyonu MR-HİFU cihazının ulaşacağı mesafede ise
- Myom adedi 5 in altında ise
- Miyom büyüklüğü 10 cm ve 10 cm altında ise
- Hasta ameliyatsız tedavi yöntemini tercih ettiğinde
Akustik tedavi hangi tip miyomlara uygulanamaz?
• Kötü huylu tümörler
• Hamilelik
• Akut enfeksiyonlar
• 5 den fazla miyom (kısmi kontrendikasyon)
• 10 cm’den büyük miyomlar (kısmi kontrendikasyon)
• Ses dalgalarının geçişine engel durumlar (Barsak, büyük ameliyat yaraları, miyomun uzakta veya arka rahim yüzünde olması (kısmi kontrendikasyon)
• Saplı miyomlar (kısmi kontrendikasyon)
• Kontrast madde alerjisi (kısmi kontrendikasyon)
• MR yapılmasına engel diğer durumlar
Miyom şikayeti olan hastaların yüzde kaçı için bu tedavi uygundur?
- Hastaların %25 yani her dört hastadan ancak biri için akustik tedavi gerçek bir opsiyondur.
Akustik tedavi seans kaç saat sürer? Hastaya narkoz veya yatıştırıcı verilir mi?
- Tecrübeli uzmanlar eşliğinde akustik tedavi yaklaşık 4 saat sürer. Bu süre kapalı ameliyata göre daha uzundur. İşlem süresince damar yolu ile yatıştırıcı tatbik edilir.
Hastaların izlemesi gereken yol:
Jinekolojik değerlendirme
MR çekilerek miyomun bu yöntemle tedavi ye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi
Tedavi sonrası 6., 12. ve 18. aylarda jinekolojik ve gerekirse MR ile muayeneleri